2 Ekim 2009 Cuma

Türkiye 3. boyuta geçebilecek mi?


Milyonlarca hasılat elde eden 3D filmler sinemanın geleceği olabilir mi? 3D’nin Türkiye’de ve dünyada sinemayı nasıl etkileyeceğini sektöre sorduk…
3D filmlerin dünya sinemasındaki popülaritesi hızla artıyor. ‘Up’, ’Monster vs Alliens’, ‘Buz Devri 3’ ve ‘Dünyanın Merkezine Yolculuk’ gibi yapımların milyonlarca dolar hasılat elde etmesi, sinema sektörünün geleceğinde 3D’nin çok daha önemli bir yere sahip olacağının kanıtı. Amerika ve Avrupa’daki bu yoğun ilgi Türkiye’de henüz karşılığını bulmuş değil.
3D’nin sinemanın geleceğini nasıl etkileyeceğini sektörlerdeki önemli isimler ntvmsnbc’ye anlattı.
Fırat Yücel (Altyazı Dergisi Yayın Yönetmeni)
SİNEMANIN GELECEĞİ İÇİN OLUMLU BİR GELİŞME DEĞİL
Sinema deneyimini “gerçek hayat” deneyimine yakınlaştırmayı hedefleyen her türlü teknik yeniliğin sinemanın geleceği açısından pek hayırlı olmadığını düşünüyorum. Hayata benzemeye çalışan bir sinema anlayışındansa, hayatı farklı bir gözle görmemizi sağlayan bir sinema anlayışını tercih ettiğim için 3D benim açımdan çok da olumlu bir gelişme sayılmaz.
Seyir zevki açısından önemli bir fark yarattığını, iyi bir ‘eğlencelik’ deneyim olduğunu düşünüyorum. Ama diğer yandan bir filmi ele almanın ya da değerlendirmenin kıstaslarının değişmeyeceği kanısındayım.
3D filmlerin hasılat yapması, 3D’nin aksiyon, bilimkurgu ve Amerikan tarzı komedi-animasyon gibi türler açısından avantajları olduğunu ortaya koyuyor. Bunların dışında kalan film türleri ve biçimlerine adapte edilebilir mi, bilmiyoruz. Belki asıl değişim böyle bir durumda karşımıza çıkacak.
ANİMASYONUN ÖNÜ DAHA AÇIK
Animasyonun önünün daha açık olacağını umuyorum, çünkü dediğim gibi sinemanın hayata benzemeye çalışması bana mantıksız geliyor ve ‘liveaction’ 3D filmler, o türden bir çaba içinde görünüyor. 3D, animasyonda çok daha heyecan verici üslup denemeleri yaratabilir.
TÜRKİYE TEKNİK AÇIDAN HAZIR DEĞİL
Henüz uzun metraj animasyon filmlerinin bile yapılmadığı bir ülkede, 3D teknolojisiyle film yapmaya çalışmak son derece kötü sonuçlar ortaya koyabilir. Büyük bütçeli yapımlarımız “Şu teknolojiyi ülkemizde ilk biz gerçekleştirelim” gibi bir heves için giriyorlar ve sırf gösteriş için yapıldığı için çok kötü sonuçlar doğabiliyor. O yüzden umarm teknik açıdan hazır olunmadan böyle bir işe girilmez.
Serde Nadirler (Mars Group Entertainment)
HAYAL GÜCÜNÜ ZORLAYAN BİR DENEYİM
Sanal bir gerçeklikte film izliyorsunuz. Kendinizi film karesinin ortasında sanıyor ve başroldeki karakterlerin yakınlığına hayret ediyorsunuz. Filmdeki aksiyon sahnelerinde koltuğunuza yapışıyorsunuz. Çocuklar kendilerini tamamen bu uçuşta serbest bırakıp koltuklarına sığamıyorlar. Kısacası hayal gücünüzü zorlayan bir deneyim.
3D SAYESİNDE DAHA KALİTELİ BİR SEYİR OLACAK
Son 50 yıl içinde gerçekleşen en büyük teknolojik yenilik Real D 3D teknolojisidir. 2 boyutlu ve 35 mm film üzerinden izlediğimiz filmlerin, dijital görüntü kalitesinde ve Digital Surround ses teknolojisi ile baş ağrısı ve gözlerde yorulma yaşanmadan sinemaseverlerle üç boyutlu olarak buluşması yeni bir deneyim.
AYDA BİR 3D FİLM VİZYONA GİRİYOR
3D filmlerin sayısı artacak muhakkak ama yapım maliyetleri çok yüksek olduğu için ayda bir film vizyona giriyor. Sanıyorum 2011 yılında bu rakam ayda iki filme ulaşacak. Şu anda 11 ilde yer alan 19 sinemamızda Real D 3D teknolojisine sahip salonumuz var ve 21 sinemada 3 boyutlu film izlemek mümkün.
‘LIVE ACTION’ YAPIMLARDA ARTIŞ OLACAK
Animasyonların ilk aşamadan itibaren 3D olarak üretilmesi daha az maliyetli ve sonuçlar da çok iyi, bu nedenle de 3D filmlerde animasyonların sayısı çok daha yüksek. Üç boyutlu gösterimlerde sadece animasyonlar değil “live action” olarak adlandırdığımız, oyuncu kadrosuna sahip aksiyon ve gerilim filmlerini de izlemek mümkün.
Bu yıl gösterime girecek olan 3D filmler arasında ise “Final Destination 4” ve James Cameron’un Titanic’ten sonra yaptığı ilk film olan “Avatar“, Tim Burton’ın yeni filmi ”Alis Harikalar Diyarında”, ve Steven Spielberg Peter Jackson işbirliği ”Tenten” var.

0 yorum:

Yorum Gönder